Sunday, October 27, 2019

Kandil Işığı

Bir gün Nasreddin Hoca'nın komşuları bir araya gelip ona bir oyun oynamaya karar vermişler Bir bahse girecek, sonunda hocaya kaybettirip kendilerine bir kuzu ziyafeti çektireceklermiş. Kışın en soğuk günleriymiş. Kolayca yaparım zanedip de yapamayacağı bir şey düşünmüşler.

"Hoca!" demişler. "Gel seninle bir bahse tutuşalım. Bu gece soğuk ayazda, sabaha kadar hiçbir ısı kaynağından yararlanmadan dışarıda dikilip duracaksın. Biz sıcacık evlerimizden seni gözleyeceğiz. Başarırsan kuzu ziyafeti bizden, başaramazsan senden. Var mısın?" 

"Biz ne soğuklar gördük!" demiş Hoca. "Yoksula ayaz vız gelir. Hazırlayın kuzuyu..." 

Gerçekten de sabaha kadar dışarıda gösterilen yerde dikilip durmuş. Sabah da ziyafeti kazanmanm neşesi içinde güle oynaya gelmiş yanlarına. 

"Anlat Hoca! Nasıl geçti gece?" demişler. 

Anlatmaya başlamış: "Her yer kar beyazdı. Ağaç dallarını kıracak gibi sallayan fırtınanın sesinden başka hiçbir ses yoktu. Işık dersen, dört-beş kilometre ötedeki bir kandilden başka bir şey görülmüyordu."

Hep birlikte itiraz etmişler. "Biz seni dürüst sanıyorduk! Meğer kandil ışığında bir güzel ısınmışsın!.."

Gürültü patırtı derken sonunda Hoca'nın haksız olduğuna ve kilometrelerce ötedeki kandilden ısındığı için ziyafeti üstlenmek zorunda olduğuna karar verilmiş. 

Komşular Hoca'nın evine doluşmuşlar, şakalaşmalar, takılmalar, her şey yolunda... Ama kuzu bir türlü gelmiyormuş.

"Hoca? Kuzu ne oldu?"

"Pişiyor..."

Bir saat, iki saat derken, bütün komşular mutfağa gitmişler. Hoca mutfağın arkasındaki avludaymış. Bir ağacın yüksekçe bir dalına kocaman bir kazan asmış, altına yere bir kandil koymuş, köşeden ışığı izliyormuş. 

"Hoca!" demişler. "Bunca adamı açlıktan kırdın geçirdin! Nedir bu? Ne yapıyorsun? Kuzu nerede?"

"Nerede olacak! Kazanın içinde. Pişmesini bekliyorum..."

Adamlar hem şaşkın hem de öfkeli, "Hoca! Sen ne diyorsun" diye çıkışmışlar. "Alay mı ediyorsun. Gökyüzüne bir kazan asmış, altına metrelerce uzağa bir kandil yakmış, yemeği pişirmesini bekliyorsun."

Hoca bunu siz mi söylüyorsunuz dercesine bakmış ve demiş ki "Gece beni kilometrelerce mesafeden ısıtan kandil birkaç metreden şu küçücük kuzuyu mu ısıtamayacak!"

No comments:

Post a Comment