Sunday, October 27, 2019

Eşeklik Etme

Bir gün Nasreddin Hoca'nın eşeği ölmüş. 
Karısı, "Hoca! Biz eşeksiz yapamayız? Haydi git pazardan bir eşek al!" diyerek eline altı kuruş vermiş.

Hoca gidip pazardan aldığı yeni eşeğinin yuları elinde, ölen eski eşeğiyle yaşadığı hatıraları düşünerek dalgın dalgın eve dönerken, yoldan geçen iki hırsız onun bu kendi dünyasına kapanık halinden yararlanmayı tasarlamışlar. 

Biri usulca hayvanın boynundaki yuları çıkanp kendi boynuna geçirmiş, öbürü de eşeği önüne kattığı gibi doğru pazara geri götürmüş. Kaça satarsa parasını aralarında paylaşacaklarmış. 

Hoca evinin önüne gelip de arkasına dönünce bakmış, eşek yerine boynunda yularla bir adam duruyor karşısında. Ne diyeceğini şaşırmış: 

"Haydaa! Sen kimsin?" diye sormuş.

Adam başlamış anlatmaya: 

"Efendim! Ben anama büyük bir eşeklik etmiştim. Kadıncağız aşırı derecede üzülmüş, 'Dilerim Allah'tan, eşek olasın!' diye bana sinirlenmişti. İşte ben o anda eşek oldum. Pazarda gelip siz satın alana kadar da eşek olarak çok çile çektim. Şimdi sizin onurunuzla birdenbire yine insan oluverdim. Yalvarırım, beni bağışlayın! Azat edin!"

Hoca adama acıyıp boynundan yuları çıkarmış, uzun uzun öğüt vermiş, bir daha annesini üzmemesini söyleyerek salıvermiş. 

Ertesi gün cebine bir altı kuruş daha koyup pazara gittiğinde ise, bakmış, bir gün önce satın alıp bağışladığı eşek orada duruyor.

Hoca hemen gidip hayvanın kulağma eğilmiş, " Hey gidi köftehor!" demiş. "Daha dün sana o kadar öğüt verdim. Belli ki sözümü dinlemeyip yine bir eşeklik etmişsin."

No comments:

Post a Comment