Saturday, August 17, 2019

Hiç

Bir gün Nasreddin Hoca yolda giderken bir bataklığa düşmüş. 

Oradan geçen bir adam, onu balçığa gömülmüş görünce, "Seni bu bataktan kurtanrsam bana ne verirsin?" diye sormuş.


"Hiç," demiş Hoca. 


Adam hemen işe girişip, onu bataklıktan kurtarmış.

Hoca üstü başı çamur içinde, evine yönelmek üzere doğrulacak olmuş. 


"Nereye?" demiş adam. "Benim hakkımı ver, sonra git." 

"Senin hakkın nedir?" diye sormuş hoca. 

"Hiç dedin ya, onu istiyorum." diye yanıtlamış adam.

"Hiç verilir mi?" demiş hoca. 

"Elbette verilir, hakkımı isterim." diye diretmiş adam.

Hoca çaresiz kalmış: "Peki." demiş. "Benimle eve kadar gel de, vereyim..." 


Birlikte hocanın evine gelmişler. Hoca boş bir çömleği adamın önüne koymuş: 

"Elini sok çömleğe. Avcunu iyice sık. Sonra elini çıkar. Şimdi aç bak bakalım avcunda ne var?" 


Adam avcunu açıp bakmış: "Hiç!" demiş. 

Hoca lafı yapıştırmış: "İşte hakkını aldın, var git artık."

Eşek ile Yolculuk

Bir gün Nasreddin Hoca oğluyla birlikte yakınlardaki bir köye gidecekmiş. Oğlunu eşeğe bindirmiş, kendi yaya yürümeye başlamış. 


Yanlarından geçen birileri hocayı yaya, oğlunu eşeğin üstünde görünce fısıldaşmışlar: 


"Hey gidi zamane gençleri! Şuna bak! Kendi eşeğin üstüne kurulmuş, ihtiyar babası yayan yürüruyor!"


Bunu duyan oğlu, "Baba! Ben sana söyledim!" demiş. "Haydi, inatçılık etme, bin şu eşeğe! Senin yüzünden bana söz geliyor."


Hoca eşeğe binmiş, oğlu yürümeye başlamış. Biraz gitmişler, bir tanıdık bu kez Hoca'ya çıkışmış:


"Ayol senin kemiklerin kartlaşmış. Bu taze fidana acıman yok mu?" 


Bunun üzerine Hoca oğlunu da bindirmiş eşeğe. Az sonra, hayvana acıyanlar başlamışlar: 


"Bakın şu herife! Üstelik de kavuklu! Küçücük eşeğe iki kişi binmişler! Utanır insan!" 


Lafı yiyince hoca da, oğlu da eşekten inmişler. Hayvan önde, onlar arkada yürümeye başlamışlar. Karşıdan gelen birkaç kişi gülerek söylenmiş:


"Bu ne kafasızlık! Eşek önde bomboş gidiyor, bunlar yürüyorlar! Dünyada ne şaşkın insanlar var." 


Hoca artık pes etmiş. "Allahım!" demiş, "Herkesi memnun etmenin yolu yok. Bu halkın dilinden kurtulabilen varsa aşkolsun!"

Aklıma Gelmiyor

Bir gün Nasreddin Hoca mahalle mescidinde vaaz vermek için minbere çıkmış. Ama aklına söyleyecek hiçbir şey gelmiyormuş. Halkın hoca ne diyecek diye bekleşip durduğunu görünce daha da kötü olmuş, adeta dili tutulmuş. 


Sonunda, "Ey ahali! Siz benim ne kadar konuşkan bir kişi olduğumu zaten bilirsiniz," demiş. "Ama şimdi aklıma hiçbir şey gelmiyor." 


Hoca'nın oğlu bu sözleri düyunca başını kaldınp, "Baba" demiş. "Aklına hiçbir şey gelmiyorsa, oradan inmek de mi gelmiyor?"

Ünlü Olmak

Bir edebiyat heveslisi, Balzac'a yeni yazdığı romanını getirerek fikrini sorar. Balzac yapıtı okuduktan sonra şöyle konuşur:


- Yavrum, bu yapıtınız güçlü değil. Ünlü olmak için önce güçlü bir yapıt koyun ortaya. Bunu da saklayın tabii. Ünlü olunca nasıl olsa yayınlarsınız!


Friday, August 16, 2019

Rüşvet

Haşmet, Sadrazam Paşa'nın huzuruna çağrılır. Kendisi gibi başka devlet memurları da vardır huzurda. 


Paşa, memurlarına, 


- Rüşvet almadığınıza dair yemin edebilir misiniz? 


diye sorunca herkes tek tek yemin eder. 


Yalnızca Haşmet ağzını açmamıştır. 


Paşa, şaire bakar: 


- Ne o Haşmet, sen ağzını niye açmıyorsun?


Haşmet, hafif bir tebessümle yanıt verir paşaya: 


- Paşa hazretleri, yalan yere yemin edenler çatlar derler. Bekliyorum, eğer çatlamazlarsa ben de yemin edeceğim.