Bir gün Nasreddin Hoca'ya konuk gelen bir köylü, birlikte pişirip yeriz diye bir tavşan getirmiş. Birkaç hafta sonra bir adam dayanmış kapıya:
"Hoca, beni bilir misin?"
"Yok!"
"Sana tavşan getiren var ya, işte onun akrabasıyım."
Hoca adamı konuk etmiş, birlikte yiyip içmişler.
Ertesi hafta bir başkası gelmiş:
"Hoca, beni bilir misin?"
"Bilemedim!"
"Sana tavşan getiren var ya, işte onun akrabasının köylüsüyüm."
Hoca onu da konuk etmiş.
Ertesi hafta biri daha:
"Hoca, beni bilir misin?"
"Bilmem!"
"Sana tavşan getiren var ya, işte onun akrabasının köylüsünün tanıdığıyım."
Hoca onu da konuk etmiş.
Sofraya bir çanak sıcak su ile bir somun ekmek getirip adamın önüne bırakmış.
"Hoca! Bu nedir?"
Hoca çok sakin yanıtlamış:
"Hani o bana getirilen o tavşan var ya, işte bu o tavşanın suyunun suyunun suyudur..."